Son günlerde Yunanistan'ın başkenti Atina, Türkiye'nin askeri politikaları ve ABD'nin F-35 jetleriyle ilgili karışık sinyalleri nedeniyle büyük bir endişe içinde. Yunan hükümeti yetkilileri, Türkiye'nin askeri gücünün artması ve özellikle de F-35 savaş uçaklarının teslimatı konusundaki belirsizliklerin, ülkenin güvenliği üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade ediyor. ABD'nin Türkiye ile olan ilişkileri, bunun yanı sıra Yunanistan'ın askeri stratejileri üzerinde de belirleyici bir etki yaratmaya devam ediyor. Yunanistan, F-35 programına dahil olmayı umarken, Türkiye'nin aynı programda yer alması ve bu süreçteki belirsizlikler, Atina'nın endişelerini katlanarak artırıyor.
Yunanistan, stratejik olarak F-35 savaş uçaklarına ihtiyaç duyduğunu her fırsatta dile getiriyor. Ülke, 2021 itibarıyla F-35 alımı konusunda ABD ile görüşmelere başladı ve bu programın Yunan hava kuvvetlerini modernize edeceği düşünülüyor. Ancak, Türkiye'nin de F-35 programına katılması, Yunanistan için karışık bir durumu beraberinde getiriyor. Yunan hükümeti, Türkiye'nin bu tür askeri teknolojilere sahip olmasının, bölgedeki dengeyi bozabileceğinden endişe duyuyor.
ABD'nin F-35 programındaki Türkiye'nin durumuna ilişkin verdiği karışık sinyaller de Yunanistan için bir başka endişe kaynağı. Türkiye, 2019 yılında Rusya'dan S-400 sistemi satın alarak Washington ile olan ilişkilerini gerginleştirmişti. Bu gelişme, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasına neden oldu ve Yunanistan, Türkiye'nin uygulanmayan F-35 anlaşmasının sağladığı askeri avantajdan endişe duymaya başladı. Özellikle son günlerde, ABD'nin Türkiye'ye yönelik yeni bir F-35 teslimatına ilişkin açıklamaları, Atina'nın tepkisini artırdı. Yunanistan, bu durumda, kendi F-35 alım sürecinin hızlandırılması gerektiğini düşünmeye başladı.
Yunanistan'ın güvenlik endişeleri sadece F-35 savaş uçaklarıyla sınırlı değil. Türkiye'nin Doğu Akdeniz’deki askeri varlığı ve stratejik hedefleri, Yunan hükümeti için önemli bir kaygı oluşturuyor. Türk hükümeti, bölgedeki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılırken, Yunanistan bu durumun sonucunda artan bir belirsizlikle karşı karşıya kalıyor. Özellikle Ege Denizi’ndeki adaların durumu ve muhtemel bir askeri çatışma riski, Yunan hükümetinin Türkiye’ye karşı savunma hazırlıklarını güçlendirmesine neden oluyor. Yunanistan, bu süreçte ABD’den daha fazla askeri destek ve işbirliği talep etmeye başladı.
Ayrıca, Yunanistan hükümeti, Avrupa Birliği ile birlikte NATO çerçevesinde Türkiye’nin askeri hamlelerine karşı ortak bir duruş sergilemenin yollarını arıyor. Bu bağlamda, Yunanistan, Avrupa’nın güvenliği için de Türkiye’nin aktivitelerini dikkatle izlemekte ve bu aktivitelere karşı bir tepki mekanizması oluşturmayı amaçlamaktadır. Özellikle, Doğu Akdeniz’deki enerji rezervleri ve askeri tatbikatlar, bölgedeki gerilimi artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Netice itibarıyla, Yunanistan'ın Türkiye ile olan ilişkileri büyük bir belirsizlik içinde. Atina'daki hükümet yetkilileri, bölgesel güvenlik ve savunma alanında alınacak önlemleri her geçen gün daha fazla önemsemekte. Türkiye'nin F-35 programına dahil olması ve ardından gelen karışık sinyaller, özellikle Yunan halkı ve yönetimi için bir endişe kaynağı. Yunanistan, bu duruma karşı hem askeri hem de diplomatik olarak bir yanıt vermek zorunda olduğu kanaatinde. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde uluslararası ilişkilerde ve bölgesel güvenlik dönüşümünde önemli gelişmelerin yaşanması kaçınılmaz görünüyor.