Son günlerde yaşanan çatışmaların giderek tırmandığı Ortadoğu’da, bu sefer gözler İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne gerçekleştirilen hava saldırısına çevrildi. 17 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen bu saldırıda, hastane binasının ciddi şekilde hasar gördüğü ve birçok yaralının hastaneden çıkartıldığı bilgileri, uluslararası kamuoyunda derin bir infial yarattı. Saldırının nedeni ve sonuçları üzerindeki tartışmalar devam ederken, kurbanların aileleri büyük bir kayıpla karşı karşıya kalmanın acısını yaşıyor. Bu yazımızda El-Ehli Baptist Hastanesi ve saldırının arka planı üzerine detaylı bilgi vereceğiz.
El-Ehli Baptist Hastanesi, 1960 yılında kurularak bölgedeki en önemli sağlık kuruluşlarından biri haline gelmiştir. Gazze Şeridi'nin merkezi bir noktasında yer alan bu hastane, hem bölgedeki sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmakta hem de savaş dönemlerinde yaralılara ve hastalara hizmet vererek, insan hayatını koruma noktasında kritik bir rol üstlenmektedir. Hastane, sadece yerel halk için değil, aynı zamanda komşu bölgelerdeki insanlara da hizmet vermekte olup, insani bir yardım merkezi olma işlevini üstlenmiştir. Bu nedenle, yapılan hava saldırısının yalnızca bir altyapı tesisi değil, aynı zamanda yaşamsal bir sağlık kuruluşuna yönelik olduğu açıkça vurgulanmalıdır.
El-Ehli Baptist Hastanesi’ne yönelik gerçekleştirilen saldırının ardında yatan sebepler ise hâlâ belirsizlik arz etmektedir. İsrail hükümeti, operasyonun terörist unsurlara yönelik olduğunu iddia etmektedir. Ancak bu açıklamalar, sivil halkın büyük bir kısmının yaşadığı acıları görmezden gelmektedir. Saldırı sonrası hastanede meydana gelen yıkım, yalnızca bina ile sınırlı kalmamış, sağlık hizmetleri konusunda ciddi bir aksama yaşanmasına neden olmuştur. Uluslararası sağlık örgütleri, saldırının ardından acil yardım çağrısında bulunmuş ve bölgedeki insani krizin derinleşeceği uyarısında bulunmuştur. Özellikle yaralıların ve hasta çocukların durumları, hastaneye ulaşma zorluğuyla birleşince büyük bir endişe kaynağı olmuştur.
Hastanede çalışan sağlık personeli, saldırı sonrası büyük bir kaos yaşandığını, yaralıların sokaklarda yattığını ve hastanenin önünde bekleyen ambulansların giriş yapmakta zorlandığını belirtmektedir. Bu durum, hem sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sunumunu zorlaştırmış hem de sivil kayıpların artmasına neden olmuştur. Gözlemciler, bu tür saldırıların uluslararası hukukun ihlali teşkil edip etmeyeceği konusunda tartışmaların getirilmesine vesile olduğunu vurgulamaktadır.
Uluslararası kamuoyunda yankı bulan bu olaylar, İsrail-Palestine meselesinin karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Saldırıya tepkiler, dünya genelinden gelen insan hakları organizasyonları tarafından dile getirilmiş ve sivil halkın korunması gerektiği yönünde ortak bir ses oluşturulmuştur. Birçok ülke, saldırının kınanması yönünde açıklamalar yaparak, barışın sağlanması için diplomatik çözümlerin bir an önce bulunması gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu çerçevede, Gazze’de devam eden çatışmaların bir an önce sona ermesi ve insani yardımın ulaştırılması için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği yönündeki çağrılar artmaktadır. Bölgedeki gerginliğin düşürülmesi için hassas bir denge sağlanması şarttır. Ancak ne yazık ki, El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yönelik gerçekleştirilen bu saldırı, Ortadoğu'da yaşanan çatışmaların sadece bir parçası olarak tarihe geçmiştir. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için kalıcı çözümler üretilmesi gerekmektedir. Her bir kaybın ardından yaşanan acının, tüm insanlık için derin bir ders olması umulmaktadır.