Son dönemlerde dünya genelinde yaşanan ticaret savaşları, sadece ekonomi üzerinde değil, siyasi arenada da önemli etkiler yaratmaya devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın uyguladığı ticaret politikaları, özellikle Çin ile olan ilişkilerde gerilimlerin artmasına ve birçok sektörde belirsizliklerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Ancak, son anket sonuçları, bu süreçte ABD halkının Trump’a olan desteğinde önemli bir düşüş yaşandığını gösteriyor. İşte bu düşüşün nedenleri ve sonuçları hakkında kapsamlı bir değerlendirme.
Trump yönetiminin başlattığı ticaret savaşı, başlangıçta ekonomik büyümeyi artıracağı vaadiyle destek buldu. Ancak, üst üste gelen gümrük tarifeleri ve diğer ticaret önlemleri, birçok ABD şirketinin üretim maliyetlerini artırdı. Bu durum, nihai tüketicilere yansıyan fiyat artışları ile sonuçlandı ve birçok aileyi maddi açıdan zora soktu. Anketlere göre, özellikle orta sınıf Amerikalılar, bu durumdan en çok etkilenen kesim oldu. Hanelerin alışveriş gücünün azalması, Trump'a olan desteğin azalmasında önemli bir faktör haline geldi.
Ticaret savaşlarının etkilerinin görüldüğü diğer bir alan ise istihdam oldu. Son yıllarda birçok sektör, artan maliyetler nedeniyle işten çıkarmalar yapmak zorunda kaldı veya yeni işe alımları durdurdu. Bu bağlamda, işsizlik oranlarında bahsi geçen ve herkesi etkileyen mali sıkıntılar, Trump’ın destek tabanındaki erozyonu hızlandırdı. Ekonomik kazançlar, artık ticaret savaşlarının yarattığı kayıpları telafi etmekte yetersiz kalıyor.
Trump'ın düşen destek oranları sadece ekonomik verilerle sınırlı değil. Ayrıca, yapılacak olan seçimlere yönelik ciddi bir tehlike oluşturuyor. Özellikle 2024 başkanlık seçimlerine hazırlanan Trump, kendi tabanını konsolide etmekte zorlanıyor. Anketlerde Biden'a karşı aldığı destek oranlarının düşmesi, Cumhuriyetçi Parti içinde de kaygılara yol açmaya başladı. Birçok Cumhuriyetçi, Trump’ın ticaret politikalarının, partinin geleceği üzerinde olumsuz bir etki yaratacağından endişe duyuyor.
Bunun yanında, bazı Cumhuriyetçi liderler, ticaret savaşlarının bırakılması ve daha diplomatik bir yol izlenmesi gerektiğini savunmaya başladı. Bu eğilim, Trump’ın daha sert bir tutum sergilemesi durumunda teşkilat içinde bölünmelere yol açabilir. Ayrıca, bazı partililer, Trump’ın politikalarını eleştiren adayları destekleyerek, yeni bir yön belirleme arzularını dile getiriyor.
Sonuç olarak, ticaret savaşlarının yarattığı ekonomik belirsizlikler, ABD halkının Trump’a olan desteğinde ciddi bir azalmaya yol açtı. Ekonomik zorluklar, istihdam kayıpları ve mali sıkıntılar, Trump’ın siyasi geleceğini tehdit eden unsurlar olarak öne çıkıyor. 2024 seçimleri yaklaşırken, bu durumun nasıl bir çözüm bulacağı ve Trump’ın bu süreci nasıl yöneteceği merakla bekleniyor. Her şey, ticaret savaşlarının seyrine ve aldığı destek oranına bağlı olacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, dünya genelinde ticaret ilişkilerinin tam anlamıyla nasıl bir seyre gireceği ve ABD içindeki politik dengelerin nasıl şekilleneceği, bu sürecin gidişatına bağlı olarak değişebilir. Halkın taleplerine kulak vermek, Trump ve onun ekibi için bu dönemde kritik bir öneme sahip olacak.