Sosyal medya, günümüzde gençlerin hayatında büyük bir rol oynamaktadır. Ancak bu platformlarda tanınmak ve popülerlik kazanmak uğruna yapılan bazı vurgunculuklar, gençlerin hayatlarını büyük bir risk altına sokmaktadır. Video çekimleri için tehlikeli pozlar verme ya da hayatlarını tehlikeye atacak yaratıcı içerikler üretme çabaları, birçok genç için sıradan bir hale gelirken, bu durumun sonuçları oldukça korkutucu boyutlara ulaşmaktadır. Son zamanlarda dünya genelinde yaşanan olaylar, bu sorunun ne denli ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.
Son yıllarda sosyal medyada popüler olan "tehlikeli video akımları" birçok gencin ilgi odağı haline geldi. TikTok, Instagram ve YouTube gibi platformlarda dikkat çekmek için yapılan tehlikeli davranışlar, gençlerin akıllarını başından alıyor. Kendi hayatlarıyla tehlikeli şakalar yapan gençler, izleyicilerden beğeni ve takipçi kazanmanın peşinde koşarak, adeta bilinçsiz bir şekilde hayatlarını riske atıyorlar. Örneğin, bazı gençler yüksek binaların kenarında veya trafiğin yoğun olduğu yolların ortasında denge kurarak video çekiyor. Bu tür davranışlar, izleyicilerin dikkatini çekse de, sonuçları genellikle ölümcül olabiliyor.
Geçtiğimiz aylarda, sosyal medyada ün kazanmaya çalışan bir grup genç, bir köprüde cesurca tehlikeli pozlar vermek için sırayla sıraya girdiler. Hem çekim yapmak hem de izleyicilere dikkat çekmek amacıyla köprünün kenarına yakın bir konumda durdular. Ancak bir anlık dikkatsizlik sonucu bir genç, dengesini kaybedip köprünün altındaki nehre düştü. Neyse ki, hemen müdahale edildi ve genç kurtarıldı, fakat bu olay onun ve arkadaşlarının hayatında derin izler bıraktı. Bu tür olaylar, sosyal medya platformlarındaki tehlikeli akımların ne denli yıkıcı olabileceğini göstermektedir.
Bir başka üzücü örnek ise, viral olan bir 'yürüyüş videosu' çekmeye çalışan gencin hikayesidir. Genç, göz alıcı bir manzarayı arka plan olarak kullanarak ilginç bir video çekmek istemiş; fakat bir kayalıktan aşağı düşerek ağır yaralanmıştır. Bu tür vakalar, gençler arasında sosyal medya popülerliğine yönelik hissettikleri baskının boyutunu gözler önüne sermektedir. Çoğu genç, 'viral olmanın' ne anlama geldiğini tam olarak kavrayamamış görünmektedir ve bu da, bu tür tehlikeli duruşların yüceltilmesine sebep olmaktadır.
Kısa vadeli popülerlik kazanma isteği, her zaman uzun vadeli sonuçlar doğurmaktadır. Gençlerin çok kolay şekilde kaybedebileceği hayatlarını, bir video kaydı uğruna riske atması, aileler ve toplum için büyük bir endişe kaynağı olmaktadır. Video yaratma arzusu, çoğu zaman gerçek hayattaki risklerle baş etmeyi öğrenmeden başlar ve bunun sonucunda birçok genç, geri dönüşü olmayan sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.
Bu durumun önüne geçebilmek için sosyal medya platformlarının, kullanıcılarını eğitici içeriklerle bilinçlendirmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca aileler de gençleri bu konuda bilinçlendirmeli, dikkatli olmalarını sağlamak için onlarla açıkça konuşmalıdır. Sonuç olarak, sosyal medya popülaritesini elde etmek uğruna hayatlarının ne kadar değerli olduğunu unutan gençlerin artışı, toplumsal bir sorun olarak ele alınmayı gerektirmektedir.
Gençlerin sosyal medyada seslerini duyurması elbette ki önemlidir; ancak bunu yaparken dikkatli ve bilinçli olmaları gerekmektedir. Özellikle tehlikeli içerikler paylaşırken, kendilerinin ve çevrelerindekilerin hayatlarını tehlikeye atacak davranışlardan kaçınmalıyız. Böylelikle, sosyal medyanın eğlenceli ve yaratıcı potansiyelinden faydalanarak, daha sağlıklı ve güvenli bir çevre oluşturabiliriz.